Subscribe:

BENİ DEYİL İŞİNİ TAKİPET


İşte kural tanımazlığın bir örneği daha... Kırmızı ışıkta ön çaprazımda duruyordu, cep telefonumla fotoğrafladım.

Kamyonların arkasındaki yazılar yasaklandı fakat kuralı çiğneyenler var. Trafikte son derece tehlikeli kamyon arkası edebiyatı. Arkadaki sürücülerin dikkatini çeker; kimisi okumaya, kimisi anlamaya, kimisi ezberlemeye, kimisi not almaya, kimisi fotoğrafını çekmeye çalışır. Kimi saçmalığına, kimi derin anlamına, kimi yazı düzenine, kimi imlasına odaklanır. Tehlikeli vesselam...

İşimi takip ettim ve kamyon arkasındaki bu yazıdan üç tane hata tespit ettim:

1) Herkese malum olduğu üzere "DEYİL" diye bir kelimemiz mevcut DEĞİLdir. 

2) Türkçemizin noktalama işaretlerinde iki ünlem şeklinde bir işaret yoktur. Birden fazla ünlem konunca ünlemin kuvveti artmaz. 

3) "TAKİP ET-" birleşik fiili bitişik yazılmaz, ayrı yazılır, çünkü kelimeler bir araya geldiğinde "sabret-" fiilinde olduğu gibi bir ses düşmesi (sabır-et) ya da "hisset-" fiilindeki gibi bir ses türemesi (his-et) meydana gelmiyor. Yardımcı eylemle (etmek) kurulan bu tür birleşik fiillerin kelimeleri ayrı yazılır.

Hem Türk Ticaret Kanunu'na hem de Türk Dil Kanunu'na (Keşke böyle bir kanun da olsaydı.) muhalefet...

MÜSTAKBEL

Anlamını bilmediği bir kelimeyi cümlede kullanmak, bazen insanı gülünç duruma düşürebiliyor. 
Yaklaşık bir yıl önce katıldığım bir toplantıyı hatırladığım için bu yazıyı yazıyorum. 
Toplantıyı tertipleyen genç hanımefendinin öz güveni hayli kuvvetli. Neden olmasın ki?... Çok zengin, fabrikatör bir ailenin el üstünde tutularak özel okullarda okutulmuş bir kızı... Üniversite de okumuş. Gittiği her yerde hürmet görüyor. İnsanlar imrenerek bakıyor ona. Üyesi olduğu topluluklarda başkanlık dilimleri hep ona düşüyor. Kürsülere davet ediliyor alkışlarla, mikrofonlar uzatılıyor anlatacakları merak edilerek. O da konuşuyor her ortamda kendinden emin tavırlarla.
O akşam da konuştular fakat anlamını bilmedikleri bir kelimeyi iki defa kullandılar. Lüks lokantanın toplantı salonunu dolduran davetlilerin eğitim ortalaması, üniversite düzeylerinde. Yapılan yanlışlığı herkesin fark etme ihtimali olmasa da ben o an irkildim.
Konuşmalarına başlarken "Çok Değerli Genel Müdürüm ve Müstakbel Eşleri" deyince "Allah Allah, bizim genel müdür yeni mi evlenecek?" dedim kendi kendime. Fakat hanımefendi bizim müdüre de "Değerli Müdürüm ve MÜSTAKBEL Eşleri" diye hitap edince anladım "müstakbel" kelimesinin anlamını bilmediğini. Bizim müdür yanında oturan bayanla en az 25 yıllık evliydi. Yani eşi "müstakbel" falan değildi, maziden hale intikal eden halihazırdaki eşiydi. 
Demek ki hanımefendi "müstakbel"i "sevgili" gibi bir anlamda kullanmak istiyordu fakat kelime buna müsaade etmiyordu. Zira "müstakbel" kelimesi "gelecekteki" demekti ve "müstakbel eş" "gelecekte, ileride evleneceği kişi, eş" anlamında kullanılmaktaydı.
Muteber hanımefendi muhtemelen konuşmalar yapmaya devam ediyordur, inşallah birisi bu kelimenin anlamını öğretmiştir.